Çalışma SatleriPazartesi-Cuma 09:00 - 18:00
Sosyal Medya'da Takip Edin.

Haczi Mümkün Olmayan Alacakların Sigorta Hukuk Bakımından Değerlendirilmesi

1. Genel Olarak
Haciz, kesinleşmiş bir icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda
talepte bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara,
icra müdürü tarafından hukuken el koyulmasıdır.1
Kanun koyucu, İİK m. 82 ve 83 hükümleri ile haczi mümkün olmayan ve haczi kısmen mümkün olan
alacakları tahdidi olarak düzenlemektedir.
İİK m. 82/11 hükmünde, “Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın
kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar” haczi mümkün
olmayan alacaklardan sayılmaktadır.

2. Sigorta Hukuku Bakımından Haczedilemez Alacaklar
Türk Ticaret Kanunu, zarar ve meblağ sigortaları ayrımına yer vermektedir. Rizikonun ortaya çıkardığı zararın
giderilmesine yönelik olan sigortalara zarar sigortaları denilmektedir. Bu sigorta türünde rizikonun meydana
gelmesi yeterli olmayıp, meydana gelen riziko nedeniyle sigortalanan değer üzerinde zararın meydana gelmesi
gereklidir. Sigorta şirketinin sorumluluğu, rizikonun gerçekleşmesi ile meydana gelen gerçek zararı ifade
etmektedir.
Zarar sigortalarının pratikte en çok karşılaşılan türü, trafik sigortalarını teşkil etmektedir. Trafik kazası
nedeniyle meydana gelen bedensel zararlar, sigortalının kusuru oranında, sigorta şirketi tarafından tazmin
edilmektedir.
Trafik kazaları nedeniyle meydana gelen bedensel zararların icra takibine konu edildiği durumlarda,
alacaklının işbu alacağına, borçlu olduğu üçüncü kişiler tarafından haciz konulması hususu gündeme
gelebilmektedir.

3. Trafik Kazası Nedeniyle Uğranılan Bedensel Zarara İlişkin Alacağın Haczi Mümkün Değildir.
İİK m. 82/11 hükmünde açıkça düzenlendiği üzere, bedensel zararlardan doğan alacağın haczedilmesi
mümkün değildir.
Nitekim, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 24.06.2021 tarihli kararında bu husus ifade
edilmektedir:
“Davacının icra mahkemesine müracaat ile müvekkilinin trafik kazasında yaralanması nedeniyle kaza sonrası
maluliyet tazminat taleple olarak Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde ikame edilen davada müvekkiline
28.037,68 TL maddi tazminat ödenmesine karar verildiğini ve kararın taraflarınca İstanbul Anadolu 20. İcra
Müdürlüğü nezdinde 2019/23732 Esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, alacaklı davalının ise İstanbul 13.

1Kuru, El Kitabı, s.410

İcra Müdürlüğünün 2020/16331 Esas sayılı takip dosyasında 13/08/2018 tarihli yazısı ile Anadolu 20. İcra
Müdürlüğü 2019/23732 Esas sayılı icra dosyası nezdindeki alacağına haciz koyduğunu, vücut ve sıhhat üzerine
verilen tazminat alacaklarına haciz konulması İİK 82/11 maddesi çerçevesinde hukuka aykırı olduğundan söz
konusu takip dosyasından 13/08/2020 tarihinde uygulanan haciz işleminin haczedilemezlik nedeniyle
kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulü ile; İstanbul 13. İcra Müdürlüğünün
2020/16331 E.sayılı dosyasından İstanbul Anadolu 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/23732 E.sayılı takip dosyası
üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
Somut olayda; dava dilekçesinde, şikayet konusu 13/08/2020 tarihinde uygulanan haciz işleminin,
haczedilmezlik nedeniyle kaldırılmasını talep etmiş olup, dava dilekçesinde haczi bu tarihte açıkça öğrendiği yazılı
olmadığından, söz konusu tarihin öğrenme tarihi olarak kabul edilemeyeceği, şikayetin süresi içerisinde yapıldığı
görülmektedir.İİK’nun 82/11. maddesine göre, bir kimsenin (borçlunun) vücut ve sıhhati üzerine zarar verilmesi
halinde, o kimseye veya “ölümü halinde” ailesine maddi tazminat olarak verilen veya verilmesi gereken paraların
haczedilememesi sözkonusudur. Bu tazminat, zarar gören kişinin çalışma gücünü tamamen veya kısmen
kaybetmesi halinde, kendisine veya ailesine verilen tazminattır (Prof. Dr. K5 İcra İflas Hukuku El Kitabı sf: 445
paragraf 2). Bu hükmün kapsamına yasadan doğan maddi tazminat istemleri ile (TBK mad 49,53,54 ) sözleşmeden
doğan tazminat istemleri (örneğin hayat sigortaları nedeni ile borçluya ve ailesine ödenen sigorta tazminatları)
girer.( Yargıtay 12 HD 22/10/2018 Tarih, 2018/4648 Esas 2018/10248 Karar) Bu nedenlerle şikayet yerinde
görülmekle, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere göre;
kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın
usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşıldığından, davalı
vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan
reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.”

4. Trafik Kazalarından Doğan Manevi Tazminat Alacağının Haczi
Maddi tazminat noktasında herhangi bir herhangi bir fikir ayrılığı olmamakla birlikte, trafik kazalarından
doğan manevi tazminat alacaklarının haczedilip edilemeyeceği hususu gerek doktrinde, gerekse de Yargıtay
içtihadında tartışmalıdır.
Öncelikle ifade etmek gerekir ki, kimi yazar bakımından, manevi tazminat alacaklarının haczedilemez niteliği,
bedensel zarardan kaynaklanmasından da öte, manevi tazminatın kişiye sıkı sıkı bağlı devredilemez olması
nedeniyle haczedilemeyeceğidir.
Örneğin, Uyar, İİK m. 82/11 hükmünün yalnızca maddi tazminat alacaklarını kapsadığını iddia etmek ile
beraber; “devri mümkün olmayan hakların haczinin de mümkün olmadığı” gerekçesi ile tüm manevi tazminat
alacaklarına haciz konulamayacağını ifade etmektedir.
Fikret Eren ise, İİK m. 82/11 hükmünün, aksine bir düzenleme bulunmadığı müddetçe, “alacak” mahiyeti
nedeniyle haczedilemeyeceğini ifade etmektedir.
Konu hakkında Yargıtay da yerleşik bir içtihat geliştirememiştir.

2İstanbul BAM, 20. HD., E. 2020/2509 K. 2021/1948 T. 24.6.2021

Örneğin, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi bir kararında;
“Somut olayda, icra takibine konu edilen 189.318,09 TL asıl alacak içerisinde 20.000,00 TL
tutarında manevi tazminat da vardır. Zira takibe konu dayanak ilamda, davacı lehine 169.318.09 TL maddi,
20.000,00 TL manevi tazminata ve reddedilen kısım üzerinden davalılar lehine maddi tazminat için 4.252,00
TL, manevi tazminat için 1.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. İlam vekalet ücretine ilişkin İzmir 20. İcra
Müdürlüğünün 2013/7786 esas sayılı dosyasından gönderilen haciz yazısı, İİK’nun 82/11 maddesinde düzenlenen
maddi tazminat dışındaki, manevi tazminat alacağı yönünden uygulanabilir niteliktedir.
Mahkemece yukarıdaki açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında icra takibinde maddi ve manevi
tazminat alacaklarının birlikte takip konusu edildiği vermeyi tazminat alacağı üzerine haciz konulabileceği
gözardı edilerek haczedilemezlik şikayetinin tümden kabulü doğru değildir.”3
Demek suretiyle, vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan manevi tazminat alacağına haciz konulabileceği
yönünde hüküm tesis etmektedir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin de bu yönde kararı mevcuttur:
“İİK’nun 82/11. maddesine göre, bir kimsenin (borçlunun) vücut ve sıhhati üzerine zarar verilmesi halinde, o
kimseye veya “ölümü halinde” ailesine maddi tazminat olarak verilen veya verilmesi gereken paraların
haczedilememesi sözkonusudur. Bu tazminat, zarar gören kişinin çalışma gücünü tamamen veya kısmen
kaybetmesi halinde, kendisine veya ailesine verilen tazminattır (Prof. Dr. … İcra … Hukuku El Kitabı sf: … paragraf
2). Bu hükmün kapsamına yasadan doğan maddi tazminat istemleri ile (TBK mad 49,53,54 ) sözleşmeden doğan
tazminat istemleri (örneğin … sigortaları nedeni ile borçluya ve ailesine ödenen sigorta tazminatları) girer.
Somut olayda; icra takibine konu edilen asıl alacak içerisinde, dayanak ilamın bozulması üzerine yeniden
hüküm altına alınan 4.500,00 TL tutarında manevi tazminat alacağı da vardır. Bu durumda haciz yazısı, İİK’nun
82/11. maddesinde düzenlenen maddi tazminat dışındaki, manevi tazminat alacağı yönünden de uygulanabilir
niteliktedir.
Mahkemece yukarıdaki açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında icra takibinde maddi ve manevi tazminat
alacaklarının birlikte takip konusu edildiği ve manevi tazminat alacağı üzerine haciz konulabileceği gözardı
edilerek haczedilemezlik şikayetinin manevi tazminat alacağı yönünden de kabulü doğru değildir.”4
Aynı Yargıtay dairesinin 2017 tarihli bir başka kararında ise manevi tazminat alacağına haciz konulamayacağı
gerekçesiyle bozma yönünden hüküm tesis ettiği görülmektedir:
“Somut olayda, borçlu Selami G.’ün, alacaklı olduğu ve haczin konulduğu İstanbul Anadolu 16. İcra
Dairesi’nin 2014/10990 Esas sayılı dosyasıyla yapılan takipte, borçlular hakkında ilamlı takip yapıldığı ve takibe
dayanak ilamın İstanbul Anadolu 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/524 E., 2014/115 K. sayılı ve 02/04/2014
tarihli kararı olduğu, kararda; “Maddi tazminat yönünden davacının fazlaya dair hakkı saklı kalmak üzere 3,00
TL. maddi tazminat ile 20.000,00-TL. manevi tazminatın olay tarihi olan 08/09/2009 tarihinden itibaren yasal
faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde hüküm

38. HD. 19.10.2015 T. E:16704 K:18575
412. HD., E. 2018/4648 K. 2018/10248 T. 22.10.2018

kurulduğu, hüküm altına alınan alacağın, müessir fiilden kaynaklı tazminatlar olduğu görülmüştür. Nitekim
icra mahkemesince de kararın gerekçe kısmında bu hususa değinilmiştir.
O halde mahkemece, İİK’nun 82/11. maddesine aykırı olarak vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar
için hükmedilen tüm (paralar) tazminatlar üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken,
yanlış değerlendirme ile manevi tazminat yönünden şikayetin reddi şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir.”5
12. Hukuk Dairesinin 2012 tarihli bir başka kararında yine bedensel zarardan doğan maddi ve manevi tazminat
alacağına konulan haczin tümden kaldırılması yönünde hüküm kurulması gerektiği nedeniyle bozma kararı
verilmektedir:
“Alacaklı E…Y…vekili tarafından borçlu ….San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında Bakırköy 4. İş Mahkemesi’nin
16.06.2011 tarih ve 2007/39 Esas, 2011/388 Karar sayılı iş kazasından kaynaklanan tazminat ilamına istinaden
maddi ve manevi tazminat alacağı ile mahkeme masraflarının tahsili için ilamlı icra takibi yapılmıştır.
(…)
İİK’nun 82/11. maddesi uyarınca vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak
mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen
paralar haczedilemez. Nitekim icra mahkemesince de kararın gerekçe kısmında bu hususa değinilmiştir.
O halde mahkemece, İİK’nun 82/11. maddesine aykırı olarak vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar
için hükmedilen tazminat üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile
yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.”6.

5. Hayat Sigortalarından Doğan Alacağın Haczi
İİK m. 82/11 düzenlemesi, “Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar”dan bahsetmektedir. Bu noktada,
zarar sigortalarının aksine, hayat sigortalarında sigortacının sorumluluğu “rizikonun gerçekleşmesi” ile
doğmaktadır. Rizikonun gerçekleşmesi neticesinde sigortalanan değer üzerinde herhangi bir zararın meydana gelip
gelmediğine bakılmayacaktır.
Bu noktada, Uyar, Kuru gibi kimi yazarlar, zarar lafzının değil; zararla ilgili taleplerin dayanağının önem
teşkil ettiğini ifade etmek suretiyle, hayat sigortalarından doğan alacağın da haczinin mümkün olmadığını
savunmaktadır.
Öte yandan, hayat sigortalarının zararı hedeflemediği, bu itibarla hayat sigortalarından doğan alacakların İİK
m. 82/11 hükmü bağlamında değerlendirilemeyeceğini, dolayısıyla haciz konulabileceğini ifade eden görüşler de
mevcuttur.
Nitekim Yargıtay İİD 1969 tarihli bir kararında hayat sigortalarından doğan alacağın haczinin caiz olduğu
yönünde hüküm kurmaktadır:

5 12. HD., E. 2017/4712 K. 2017/10938 T. 19.09.2017
6 12. HD., E. 2012/24333 K. 2013/518 T. 15.1.2013

“Borçlunun ölümü nedeniyle ödenen hayat sigortası tazminatı terekeye dâhil bir mal olmadığından İİK’nın
82. madde hükmü çerçevesinde mütalaa olunamaz.”7
Bu noktada değerlendirme yapılabilecek bir başka kanun hükmü ise kısmen haczi mümkün olan alacakların
düzenlendiği 83. maddedir.
İİK m. 83/1 hükmünde, “Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit
olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve
ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra
haczolunabilir.” şeklinde bir düzenleme mevcuttur.
İlgili hüküm uyarınca, özellikle hastalık, maluliyet, bakıma muhtaç olma, yaşlılık ya da belli bir sürenin sona
ermesi gibi nedenlerle borçluya veya ailesine tahsis edilen iratlar, verilen veya verilmesi gereken paralar; ancak
borçlu ve ailesinin geçinmeleri için gerekli olan miktar düşüldükten sonra haczedilebilecektir.8

6. Destekten Yoksun Kalma Tazminatının Haczi
Destekten yoksun kalma tazminatının İİK m. 82/11 hükmü dahilinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği
hususunda net bir görüş mevcut değildir. Kimilerince, bu tazminatlar desteğin ölümü nedeniyle ondan destek alan
kişilere ekonomik ve manevi düzeyde alacakları desteğin yoksunluğu nedeniyle verilmektedir. Yani destek
alanların bedeni ve sıhhatlerine ikame etmiş bir zarar mevcut değildir. Buna ek olarak bu tazminatlar destek
alanlara miras sebebiyle de geçiş şeklinde verilmemekte ölenin terekesinden bağımsız olarak destek alanların
şahsiyetlerinde vücut bulmaktadır.
Öğretideki baskın görüş, destekten yoksun kalma tazminatının da haczedilemeyeceği yönündedir.
Kanaatimizce de kanun koyucu, zararın, alacaklının üzerinde doğması gerektiği hususunda bir şart koşmadığı gibi,
“mutazarrırın kendisine veya ailesine” demek suretiyle destekten yoksun kalma tazminatını da hüküm kapsamına
almaktadır.
Bunun yanı sıra, destekten yoksun kalma tazminatı bakımından alacaklı konumundaki yoksun kalanın, destek
ile arasında hısımlık bağı olması şartı aranmamaktadır. Bu noktada, ilgili hükümdeki “aile” kavramının geniş
yorumlanması gerektiğini, lehine destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilen kimsenin destek ile arasında
hısımlık bağı olup olmadığına bakılmaksızın alacağın haczinin mümkün olmayacağını ifade etmek de
tartışılabilecektir.

7İİD, E. 1969/1380, K. 1969/1278, T. 04.02.1969
8TOĞRUL, Hayat Sigortaları Kapsamında Haciz Hakkı, s.12

Sizi Dinliyoruz
Çözüme Ulaştırıyoruz
Sizi Dinliyoruz
Çözüme Ulaştırıyoruz

ERS Hukuk & Danışmanlık | Her Hakkı Saklıdır

©  Copyright 2025